Sevgili okurlarım, hepinize merhaba,

Bu yazımda sizlere alışık olduğunuz gibi şeker kızım Nitsa’dan , yaramaz oğlum Ronen’den, Tip1 diyabetten, maceralarımızdan, ketondan, sensörden bahsetmeyeceğim. Bu kez size insanlıktan, gerçek sevgiden, kenetlenmeden ve bir olmanın ne demek olduğunu hatırlamaktan bahsedeceğim.

Birbirini hiç görmemiş bir avuç insanın nasıl aynı amaç uğruna çırpındığından, bir hayata dokunmanın ne demek olduğundan, ve aslında hayatta belki de bundan başka her şeyin anlamsız olduğundan bahsedeceğim.

Tam bir ay önce binlerce aileyi birbirinden koparan, evsiz bırakan, aç susuz yaşatan deprem; biz uzakta olanların da ruhlarında çok büyük sarsıntılar yarattı. Seyrettik öylece elimiz kolumuz bağlı, nefessiz kaldık, hayat durdu bizler için de…Onca kaybı geri getirmenin bir yolu yoktu ama hayatta kalmayı başaranlara nefes olmanın bir yolu vardı.

Biz diyabetli çocuk aileleri, sanırım hepimiz birbirimizin aynısıyız; hemen aklımız başka yere gitti. Hepimizin aklında kimseye söylemesek de aynı soru; “Ya bizim başımıza gelirse? Ya insulin bulamazsak, ya kan şekerini ölçemezsek? Ya hipoglisemi olur da meyve suyuna ulaşamazsak?” Hepimizin yarası aynı yerde.

Hepimizin aklında aynı düşünce; deprem bölgesindeki diyabetli çocuklara acilen ulaşmamız gerek.

Ah Şükrü hocam; iyi ki var o; bu dünyada tanıdığım en iyi kalpli, merhametli insan. Anında organize oldu; bir dayanışma ağı oluşturdu. Şükrü Hoca ve ekibinin hazırladığı online bir anketle deprem bölgesindeki ailelere ulaşmaya çalıştık elden geldiğince. Sonra gönüllü aile olun çağrıları yaptık.

Deprem Dayanışma Eşleştirme programı ile; ankette toplanan destek bekleyen aileleri biz gönüllü aileler ile eşleştirmeye başladık. Gönüllü aileler, destek bekleyen aileleri arayıp hal hatır sordular, dert ortağı oldular. Beraber ağladılar, ihtiyaçlarına olabildiğince destek oldular…Öyle bir yayıldı ki bu iyilik virüsü, baktılar ki destek bekleyen aile sayısı gönüllü aile sayısının neredeyse 3 katı; daha fazla aile eşleştirmesi talep ettiler.

Gönüllü ailelerin başvuruları bana yapıldığından; Şükrü hocam’ın her çağrısından sonra onlarca mesaj aldım. Mesajları okuyup ağlamaktan iş yapamadım ki !! Hem ağladım hem yazdım…Ama benim gibi sulugöz bir insana bu iş verilir mi? 🙂 “Ben de diyabetli annesiyim ! ben de yardım etmek istiyorum, benim de çocuğum diyabetli, beni de yazın Rina hanım….” öyle mesajlar aldım ki…

Gönüllü aileleri topladığımız whats app grubumuz çok yoğun trafikli. Sevgili Tuğba’cığımın ( Tuğba Gökçe)’nin çok çok büyük emeği var. 400’e yakın aileyi eşleştirdi. Bu günlerde eşleştirme görevini ben devraldım; destek olmaya çalışıyorum elden geldiğince.

Ama sulugözlük burada da geçerli; öyle temiz kalpli insanlar tanıdım, öyle içten ki herkes….Şahsen tanımadığım bu güzel kalpler adeta kendilerini parçalıyor; kardeş ailesinin ihtiyaçlarına yetişmeye çalışıyor, onlara moral veriyor. Sensör nasıl temin edilir? İnsulini nerden alsın? Çölyaklı mı? Hemen glutensiz yiyecek bulalım….bu kadar mı? Tabii ki değil? Evsiz kaldı benim ailem ne yapsak? Çadırda yatıyorlar…..Konteyner yardımı yapan var….Maddi yardım şart değil elbet herkes cebine gücüne göre; diyabetli çocuğun doğum günü imiş, çadırda kalıyor, pasta yolladım ben de dedi bir gönüllü aile…

Ne anlatsam, nasıl tarif etsem bilemiyorum içimde taşan bu duyguyu….Evet destek bekleyen ailelere moral olduğumuz doğru ama bize de ne kadar iyi geldi; nasıl da kendi çocuğumuz gibi benimseyiverdik depremzede diyabetli çocukları. Gönüllü aileler bu çocuklardan kızım oğlum diye bahseder oldu 🙂

Benim mi? benim de Hakan’ım var mesela; bana Rina teyzecim diyor. Çok tatlı çok…Gerçi “Rina abla” ile başlamıştık teyzeye döndük; bilemedim şimdi :)))))

Annesinin telefonunu ele geçiren 10 yaşında bir afacan Instagramdan mesaj attı bana; “Çadırda kalıyoruz biz, hiç şeker arkadaşım yok benim, bana yardımcı olabilir misiniz?” dedi. Annesinin izni ile bu mesajı her derde deva grubumuzla paylaştım. Benim güzel kalpli destek arkadaşlarım hemen benzer yaştaki çocukları ile Makbule’yi aradılar. Instagram arkadaşım Makbule’nin şimdi kendi yaşında sürekli ona moral vermek için arayan 2 tane şeker arkadaşı var. Görüntülü konuşuyorlar. 🙂

Sevgili Şükrü hoca; bu destek ağını kurmakla sadece depremzede ailelere değil, biz ekran başında kahrolan ailelere de ne kadar iyi geldiğinizi bilmelisiniz.

Sayenizde çok hayatlara dokunduk…Siz sevgili okurlarımın ve diyabet ailemizin desteği ile daha da çok hayatlara dokunacağız buna eminim.

Çünkü biz hepimiz biriz…

Sevgiler