Herkese merhaba, Nisan ayından beri sürekli ben konuştum. Kendi izni ile yazmış oluğu bir deneme yazısını sizlerle paylaşıyorum. Uzun lafın kısası bugün sözü Nitsa’ya bırakıyorum…

Renklerin yansıttığı duygular

Bir sürü renk ve tonları vardır. Mavi, kırmızı, yeşil ve turuncu….Bazılarına göre renkler insanlarda bir duygu bırakır. Bana göre giyeceğiniz ya da sevdiğiniz bir renk seçerken yaşadığımız duygulardan etkileniriz.

Mesela siyah ve beyaz, bunlar genel olarak zıtlığı temsil eder. Örneğin gece ve gündüz, aydınlık ve karanlık, iyilik ve kötülük gibi…İnsanlar bunları kendilerine göre değerlendirirler.

Ya kırmızı? Bunun hem olumlu hem de olumsuz bir renk olduğu düşünülür. Kırmızı bazıları için kızgınlık veya üzgünlüğü tanımlarken, bazıları ise bunun sevginin, aşkın, ya da öz güvenin rengi olduğunu ortaya sürüyor.

Peki ya yeşil? Yeşil bana göre doğayı ve özgürlüğü temsil ediyor. Bence aynı mavi gibi huzuru da temsil ediyor.

Mavi dediğimiz zaman ise çok kişi tarafından sevilen, gökyüzüne baktığımızda açıktan koyuya bir çok tonunu bulabildiğimiz bir renk aklımıza geliyor. Mavinin o kadar çok tonu var ki; mesela koyu mavinin ismi olan lacivert, kelime olarak mavi le alakasız olmasına rağmen bir mavi tonudur.

Şimdi de biraz sarıdan bahsedelim. İnsanların sarıyı diğer renklere göre daha az sevdiğini düşünüyorum. Halbuki sarı, yazın gündüzleri bizi kasıp kavuran, ancak bazen üşüdüğümüzde ona ihtiyacımız olan ve onsuz yaşayamayacağımız güneşimizin rengi. Aydınlık bir renk değil mi sizce de? Bence sarı, yaprakları sarartıp döktüren son baharımızın vazgeçilmez rengi…

Turuncudan bahsedecek olursak, bu rengi ben çok severim. Çok samimi ve sıcak bir renktir turuncu. Ayrıca sarı gibi son baharımızı güzelleştirir bu renk. Bence çok cesur bir renktir.

Bu anlattığım renkler, bu tarif ettiğim duyguları herkeste yaşatmıyor olabilir. Böyle farklılıklar bizi bir bütün yapar. Sonuçta bütün renkler birleşirse etrafta bir gök kuşağı oluşur değil mi?

Nitsa Darsa